Köstebekgiller : Ata Tohumu Muhafızları

Pandemi öncesinde de sonrasında da her alanda birçok seminere katıldım. Pandemi döneminde bu seminerler online olmaya başladı tabi. Konuşmacıları dinlemeyi, yeni konularda farklı bilgiler öğrenmeyi seviyorum.
Siz de herhangi bir seminere, söyleşiye ya da online eğitime katıldıysanız şahit olmuşsunuzdur, konuşmacıların ya da eğitimcinin izleyenlere "Bir şey sormak isteyen ya da bir şey söylemek isteyen var mı ?" diye sorduğunda 100 kişilik bir gruptan maksimum 5 kişi bir soru sorar ya da fikrini paylaşır. Bunun sebebi nedir biliyor musunuz? Soruları olmadığından ya da bir düşünceleri olmadığından değil, rezil olma korkusundan.Sorduğu soruya ya da düşüncelerine verilecek tepkilerden çekinmek diyebiliriz.Bu korkular doğuştan gelmiyor hiçbir insana. Büyüdükçe yaşadığı ortamdaki tepkilerden yükleniyor bu korku içine.
Oğlumla zoom programında okul öncesi yaş grubunda olan çocuklar için oluşturulmuş bir oyun grubuna katıldık. Yaklaşık 15-20 çocuğun katılımından oluşan bir gruptu. Eğitimci bir soru sordu ve hepsi beraber cevaplamaya başladı. Kargaşa oluştu tabi. 😊 Herkesin sesini kısıp parmak kaldıranın sesini açacağını söyledi. Hepsinin parmaklar havada. 🙈 Konuşmak için can atıyorlar. Kimin ne düşüneceği umurlarında değil. Çünkü kendi bildikleri, düşünceleri doğru. Kendilerine özgüvenleri tam.
Kim bilir belki de bu çocuklardan bazıları büyüdükçe susmayı tercih edecek. Düşüncelerinin dikkate alınmadığını görüp içine kapanacak. Aklındaki muhteşem fikri dışarıya taşıyamayacak. Kısacası; o soru cevaplamak için can atan çocuk özgüvenini kaybedecek. İşte bu özgüvenlerini kaybetmemeleri biz anne-babaların elinde. Konuşmak istediğinde "Sen sus!" değil, "Dinliyorum." diyebilmek önemli olan. Anlattığı şeyler anne-baba için belki küçük bir ayrıntı ama belki de çocuklarının dünyası. O dünyayı yıkmayın. 😇
Yorumlar
Yorum Gönder